Ana Sayfa Avrupa GEZERKEN LİSAN BİLMEK (Traji Komik bir yol macerası)

GEZERKEN LİSAN BİLMEK (Traji Komik bir yol macerası)

2581
17
Paylaş

GEZERKEN LİSAN BİLMEK (Traji Komik bir yol macerası)

Sevgili dostlar gezerken lisan bilmek çok ama çok önemlidir. Sizler bir anımı anlatmak istiyorum. 2000 yılında Atina Yahudi cemaati tarafından Roş-Aşana(Yahudi yeni yılı) ve Kipur bayramlarında (Yahudilerin kefaret günü) görev yapmam için davet edildim. Bunun üzerine arife günü Olimpik hava yolları ile Atina’ya uçtum. Davet edilmiş olduğum bir görevin mağrur edasıyla elimdeki el bagajı ile uçaktan inip çıkış işlemlerini yaparak dışarı çıktım. Yolda giderken beni birinin elinde ismimin yazdığı bir levha ile bekleyeceğini düşündüğümden havalı bir şekilde çıktım dışarı ama ŞOK ŞOK ŞOK kimse yoktu beni bekleyen. Elimde bir telefon numarası vardı. Oralarda bir telefon kulübesi bularak telefon açtım. Neyse ki karşımdaki kişi Ladino(İspanyadan göç eden Yahudilerin konuştuğu İspanyolca) biliyordu ve bana otel adı ve semtini söylemişti. Otel FİDİAS Akropolis.

Artık elimde bir adres vardı. Tabi ki düşüncem bir taksiye binmek ve otele gitmekti. Bazen düşündükleriniz olamıyor. Alandan dışarı çıktım ve ikinci ŞOK taksiler o gün grev yapmıştı ve çalışmıyorlardı. Orada bulunan bir görevliye otel ve semt ismini söyleyerek nasıl gideceğimi sordum. Nasıl mı? Toplamda beş kelimeyi geçmeyen İngilizcem ile. Nihayet görevlinin gösterdiği otobüse bindim. İlk yaptığım iş şoförün sağ çaprazına oturarak adresi gösterdim ve beni indirmesini işaret diliyle anlatmaya çalıştım. Otobüs tıklım tıklım doluydu tıpkı bir konserve kutusu gibiydi. Duraklarda duruyor inenler ve binenler oluyordu. Bir durağa geldiğimizde arabada bir ben bir de şoför kalmıştı. Sorduğumda bana yine işaret diliyle iki durak önce inmem gerektiğini söyledi. İndim geriye doğru yürümeye başladım. Tabi ki sinir katsayım yükselmeye başlamıştı. Yürümeye devam ediyor ve de içimden sayıp sövmeye başlamıştım. Karşıma baktığımda Atina Sheraton oteli gözüme ilişti. Hemen o tarafa doğru yöneldim düşüncem şuydu Reception da kesinlikle Türkçe veya İspanyolca bilen birini bulurum ve gideceğim yerin tarifini alabilirim. Genç bir görevli çok az bildiği İspanyolca ile bana bir harita verdi ve yolu tarif etti.

İnanın 42 yaşında bir kişi olarak Sheraton otelinin önünde bir yere iliştim ve ağlamaya başladım. Nedenini bilmiyordum üzüntüden mi yoksa sevinçten mi ağlıyordum. Neyse tekrar yola koyulmuştum devamlı etrafıma bakıyor ve sanki birilerinden yardım dileniyordum. Bir büfenin önünde durup bir su almak istemiştim ve istem dışı Türkçe bir küfür ettim. Büfenin sahibi bana baka kalmıştı Türk müsün diye sorduğunda ise nerdeyse adamın boynuna sarılacak gibi oldum. Tekrar çaresiz ağlamaya başladım bu sefer sevinçtendi. Adam bana kesin bir şekilde tarif etmişti çok yakındaydım fakat işte yeterli lisan bilmemek beni tahmini 4-5 saat gibi bir zaman adresin etrafında dolaştırmıştı. Bir müddet daha gittikten sonra otel tam karşımda duruyordu Otel FİDİAS. Evet zor olmuştu ama bulmuştum. Ne dedik seyahatte lisan çok önemli yoksa inanın her şey çok zor oluyor. Geze kalın çünkü gezmek güzel…….

Sonrasında ne mi oldu macera çok uzun ikinci bölümü bekleyin.

GEZERKEN LİSAN BİLMEK 2

Dostlar ne demiştik Atina da otel Fidias’ı buldum yerleştim. Saat yaklaşmakta olduğu için hazırlıklara başladım. Banyo, sakal tıraşı ve giyinmek. Sonrasında seyahatin ikinci bölümü yine çile vardı. Bu arada otel mi? Bildiğiniz Sirkeci tabiri bir otel, gerisini siz anlayın.  Receptiona indim ve Atina Sinagogunu sordum tahminime göre yakın bir yerde olmalıydı. Bu arada gitmeden evvel sohbet ettiğim bir arkadaşım, sinagogun trafiğe kapalı bir sokak içinde olduğunu ve İsrail konsolosluğunun da aynı sokakta olmasından dolayı İsrail bayrağının olmasıydı. Neyse gelelim otelin Receptionuna adam hiçbir  şey bilmediğini söyleyince otel başıma yıkılmıştı. Sinagogu bulmak yine bana kalmıştı. Sokağa çıktım yürümeye başladım yine tarzanca sormaya başladım kişilere, kimi sağı gösteriyor, kimi ise sol tarafı. Sonunda önümde bulunan bir akarsu üzerinde bulunan küçük köprüyü geçtim. Karşıdan gelen bir çift çok özenli ve şık giyimliydiler. Adam siyah bir elbise kadın ise çok şık bir elbise ve şapka giyiyordu. Tamam dedim bunlar Yahudi ve Sinagoga gidiyorlar. Yine ağlamaklı olmuştum çünkü tahminim doğru çıkmıştı. Tahmini 50 metre yürüdükten sonra İsrail bayrağı dalgalanıyordu. Tamam dedim ve içeri girdim çok büyük olmamakla beraber güzel bir Sinagogtu Atina sinagogu.

Kendimi tanıttım ve göreve başladım. Akşam dua bittikten sonra beni oranın Rabisi(Yahudi din adamı) evine davet etti. İşte bayram orda başladı benim için. Çünkü muhteşem bir sofra ve kalabalık bir aile tam bayram akşamı güzelliği vardı. Peki ben nasıl anlaşacaktım oradaki insanlarla tabi orada da Ladino imdadıma yetişti. İyi ki birkaç kişi Ladino biliyordu ve onlarla gece boyunca sohbet etmiştim. Diyebilirim ki en güzel bayram akşamlarından birini yaşamıştım. Otele döndüm günün yorgunluğu olduğu için hemen yattım. İkinci günün sonunda ise tekrar dönüş başlamıştı. Önce sabah lobiye indim adam kapıyı kapatmıştı ve ben rehin kalmıştım nedeni ise ben iki akşam yatmıştım ama cemaat bir gece parası ödemişti. Adamla anlaşamıyorduk adam yunanca konuşuyor ben yarı İngilizce yarı Türkçe cevap veriyordum. Sonunda aklıma geldi orada bulunan bir kişi bana kartını vermişti ve o kişi Türkçe biliyordu çünkü İzmir den göç etmişti. Saat sabahın 5.30 u ve ben adamı aramak zorunda kalmıştım. Adam telefonu açtı izah ettim adam kredi kartı numarasını vererek tabiri caiz ise beni kurtarmıştı. Artık uçağa binip bir an evvel bu kabustan kurtulmak istiyordum. Neyse ki hava alanı uçağa biniş ve inişte bir sorun olmadı. Türkiye ye döndüm ve işte vatanım dedim.

Bir hafta sonra yine gidiyordum Atina ya Kipur için, neyse ki gidişte bir problem yaşanmadı çünkü hava alanı çıkışında bir taksiye bindim ve otele gittim. O gün pazardı ve erken olduğu için Akropolis civarında dolaşmaya başladım. Bir semt pazarı kurulmuştu eski eşyalar satılıyordu. Ufak tefek bir iki hatıra alarak otele dönüyordum.

Otele dönüş yolunda bir pizza restoranı gördüm çok şık bir yerdi ve ben Kipur bitiminde burada oruç kesecektim. Otele döndüm bu sefer Kipur için yine hazırlık, tekrar Rabinin evine gidildi oruç alındı ve Sinagoga gidildi. Kipur bitti ve oruç kesilecekti. Ben tüm teklifleri geri çevirerek daha önceden beğenmiş olduğum o pizza restoranına gittim. Menü önüme geldi bakar gibi yapıyordum ama hiçbir şey anlamadığım ve konuşamadığım için aklıma  yeğenim geldi. Duble PEPERONİ dedim ve kola istedim içecek olarak.

 

Biraz bekledim önüme devasa muhteşem bir pizza geldi ŞOK peperoni meğer sosismiş. Hemen garsonu çağırdım ve yanlış olduğunu söyledim. Sonrasında pizza siparişini duble chess olarak değiştirdim. Güzel bir pizza geldi yedim ve otelin yolunu tuttum yolda gördüğüm yine güzel bir sokak barında bir de bira içtim artık her şey güzeldi. O gece yattım ve ertesi sabah geri dönüş başlamıştı. Çok çileli bir seyahat olmasına rağmen bende derin izler bıraktı. Anlayacağınız seyahat ederken lisan çok önemli ama yine de gezerken görmek ve yaşamak daha güzel. Seyahat etmekten geri kalmayın değerli dostlarım…..

BTS üyesi / Natan Siliki

Paylaş
Önceki İçerikCRUİSE İLE ADRİYATİK KIYILARI
Sonraki İçerikKÜBA GEZİSİ
01 temmuz 1956 İstanbul'da doğdum ilk, orta ve lise tahsilimi tamamlarken aynı zamanda dini eğitim de alarak , o yıllar da hem ticaret ile hem İstanbul'un bazı sinagoglarında görev yaparak emekli oldum. ilk seyahatimi 2000 yılında İsrael'e yaptım ve şu zamana kadar 24 ülke gezdim. Tanrı nasip ederse daha çok gezmek isterim. Gezmek ve Görmek güzel.

17 YORUM

  1. Çok iyiymiş yaa, sayende pizzacıda ne sipariş etmeyeceğimi öğrendim şu an :))). Peynir candır. Süpersin, yazmaya anlatmaya devam et pls.

  2. Sevgili arkadaşım gerçekten macera’imiş Atina seyahatin.Bak şimdi keyifle anlatıyorsun zamanında seni ağlatan olayı 🙂 Gülerek gezeceğin nice coğrafyalar…

  3. kardeşim… yarı hüzünle de olsa genellikle gülmekten koparak okudum. Hikayeyi defalarca dinlemiştim ama yine güzel geldi.
    çok yaşa he mi… sağlıklı yaşs ve çok gez….

  4. Sevgili Arkadaşım gerçekten , Bazen Yeterince lisan bilmemek, insanın başına enteresan olaylar getirebiliyor. Ama güzel anılar işte!! insan unutmuyor!! her zaman hatırlıyor. Hiç Unutmam KİEV’ de araba kiraladık. Arabayı Park ettikten sonra bir anıt arıyoruz. Adresi yanlış mı? anladık nedir ? metroya bindik, anıtı Bulduk resim çektik ,tekrar metroya bindik, geri döndük,arabayı park ettiğimiz yere geldik. Arabaya Bindik ,köşeyi döndük gittiğimiz anıt karşımıza çıktı. Seyahatte İşte böyle enteresan olaylar olabiliyor……..
    Eline Kalemine sağlık.. Sağlıkla ve Gezi ile Kal.

  5. sevgili Arkadaşım
    Dediğin gibi lisan çok önemli
    bende bu maceranı senin ağzından da dinlemiştim
    ama yazından çok daha fazla etkilendim
    kalemine sağlık çok güzel yazmışsın

  6. ne güzel bu anıyı bugün bu tarzda anlatabilmen.
    her zaman ağız tadında gezmeler nasip olsun….

  7. Natan abi senden bunu dinlemiştim ama hakikaten çok zor bi durumda kalmışsın. Ayrıcada çok komik te anlattın. Yeni coğrafyalarda beraber olmak dileğiyle

  8. Sevgili arkadaşımız natan biraz rötarlı olarak yazını okudum içtenlikle anlatışını beğendim güzel bir hatıra oldu bizlerle paylaştın sanada bravo bravo alkışlar DEVAM

  9. Vallahi süpermiş tebrikler insanın daha çok gexesi geliyor vallahi bayağı maceralı dolu bir gezi olmuş müthiş ellerinize yüreğinize sağlık sevgiler😍😍😍

  10. en cok gitmek istediğim yer vallahi süpermiş tebrikler müthiş ellerinize yüreğinize sağlık

  11. Çok ilginç bir anı. Trajikomik bir olay gerçekten. Lisan bilmek insanın hayatını kolaylaştırır ama lisan bilmeden de üstesinden gelmek ayrı bir yetenek. Hoş bir yazıydı devamını beklerim.

  12. Natan bu hikayeyi senin ağzından dinlediğim halde çok güzel yazmışsın kalemine sağlık

  13. Lisanın önemi böyle durumlarda ortaya çıkıyor işte.
    Kaleminize sağlık.

  14. Aslında çok doğru seyahat ederken lisan bilmemek bişey soramamak bende şuanda yaşıyor ve sizi de anlayabiliyorum ahhhhh ne kadar zor lisan bilmemek ama yinede o yaşadığınız maceralı saatler hep güzel bir anı olarak kalacaktır

  15. Ben de daha evvel çok güldüğüm bu hikayeyi senden dinlemiştim ama tekrarı da süper olmuş harika anlattın ayrıca sayfanızı çok çok beğendim eskiden bazen vakit buldukça Orhan Kural kitaplarını okurdum ve müthiş keyif alırdım seyahat etmeyi yeni ülkeler görmeyi çok sevdiğimden herhalde bundan sonra sizin yazdığınız makaleleri okuyucam çünkü aynı derecede keyif alıyorum eline kalemine sağlık tebrikler … 👏👏

  16. Sevgili kuzen,Gerçekten yaşadıkların trajik komediymiş benim anlamadığım hem davet edilmişsin hem de seni ilk andan ağırlayamamışlar gibi geldi bana 😯
    Ne anladım bundan, Yunan cemaati çok gevşek 🤪
    Pizzan muhteşemmiş sonunda 👍
    Anlatımın Harika olmuş yazmaya devam kuzen Natan😘

  17. Natan Bey,
    yazınız muhteşem. Lütfen yazmaya devam. Hatıralar rotaların çizilmesinin en büyük yardımcılardır. Saygılarımla

Comments are closed.