ARAP YARIMADASI TURU

ARAP YARIMADASI TURU

Tüm seyahatlerimizde olduğu gibi, Arap yarım adası turunu çok önceden hayal ederken, bu turu Cruise ile yapmanın daha uygun olacağını düşünüp arkadaşlarımız ile geziyi planlamaya başladık. Bu farklı Destinasyonun heyecanı, kafamızda oluşan belirsiz soruları ve endişeleri ile hareket günü gelip çatmıştı. 2020 yılının Ocak ayında Dubai ye uçtuk. Uçağımızın tekerlekleri sabahın ilk ışıkları ile piste konmuştu. Değişik bir coğrafyaya ayak basmanın coşkusu içimi kıpır kıpır etmişti. Tur otobüsümüz ve rehberimiz hava alanı çıkışında bizleri bekliyordu. Sabahın ilk saatleri olduğundan ilk olarak bizleri kahvaltıya götürdüler. Harika yeşillikler içindeki bahçe çöl ortasındaki bir vaha gibiydi. Servis edilen sıcacık pideler, güzel çeşitler içeren serpme kahvaltımıza renk katmıştı. Kahvaltı sonrası klasik panoramik Dubai turuna başladık. Dünyanın tek yedi yıldızlı oteli “Burj Al Arab” ve ünlü “Jumeirah Plajında” fotoğraf molası verdik. Jumeirah Cami, Sheikh Palace, Dubai’yi 2 bölgeye ayıran Dubai Creek, Altın ve Baharat Çarşılarını gördük. Burj Khalifa binası ve 12.1 milyar dolara mal olan Dubai Mall alışveriş merkezi arasında bulunan 30 dönümlük yapay gölde, akşam saatlerinde başlayan adeta bir görsel şölen tadında, ışık ve ses Efektleri ile sunulan su gösterisini izledik. Gece yarısı başlayan uçuşumuz, sabahın ilk saatlerinde devam eden tur hepimizi yormuştu. Limanda bizi bekleyen Cruise miz COSTA DİADEMA yı görünce mutluluğumuz bir kat daha artmıştı. Check in işlemleri sonrası kamaralarımıza çekildik.

Sabah, dinlenmiş ve enerji dolu uyandık. Gemide yaptığımız kahvaltı sonrası Dubai’yi turlamaya başladık. Birleşik Arap Emirlikleri’nin en ilginç şehri olan Dubai hakkında birkaç edindiğim bilgiyi sizlerle paylaşayım. 2 milyon nüfuslu 7 emirlikten bir tanesi. Kimilerine göre çölün üzerindeki turizm, eğlence ve spor merkezi, kimilerine göre de Orta Doğu’nun Venedik’i. Ülkede, Müslüman olsa dahi turist ve yabancıların camilere girmesi yasak. Her Taraf ta palmiye ağaçları var. Her Ağacın altında bir çeşme var. Palmiye ağaçlarını ve parkları yeşil tutmak için servet harcıyorlar. Çok Sıcak bir ülke,  Devlet Kurumları yarım gün çalışıyor, diğer yarım gün SİESTA. Mağazalar Öğlen saatlerinde 4 saat kapanıyor, sonra akşam Saat 23:00’ e kadar tekrar açık. Herhalde sıcaktan olsa gerek akşam yemekleri çok geç saatte saat 22.00 de yeniyor. Dubai’de yazılı olmayan kurallar var. Mesela Arabanızı yıkamazsanız ceza ödersiniz. Kadınların Şeffaf, açık yakalı ve dar giysiler giymesi pek uygun değil. Ancak muhteşem kumsala sahip otellerde ve havuz başında istediğiniz gibi giyinebilirsiniz. Bu gezimizde, hayal ettiğimizden çok farklı bir coğrafya ve kültür ile karşılaştık. Çölün ortasındaki bu yeşil cenneti, inanın keşfetmeye değer.

Şehri turlarken,“Jumeriah” bölgesine geçerek “Palmiye Adası”nı ve Arap Şeyhlerinin yatlarının bulunduğu Marinayı gezdik. Şu kadarını söyleyeyim bu güne kadar gezip gördüğümüz şehirler içinde zenginlikleri ile tanınan Fransa da ki Nice, Cannes, Monte Carlo dan tutun, San Francisco, Los Angeles sahil şeridi üzerindeki Carmen bölgesine kadar ben hayatımda böyle bir zenginlik, ihtişam ve abartıyı hiçbir ülkede görmedim. Gördüklerimiz karşısında hayretimizi gizleyemiyorduk. Akşama doğru safari turumuz başladı. Çöl Safarisi çok eğlenceliydi. Develere bindik, çocuklar gibi eğlendik, coştuk. Şoförümüz Jeep i öyle ustaca kullanıyordu ki zaman zaman yan yatırdığında çığlık çığlığa adrenalin patlaması yaşıyorduk. Akşama doğru çölün kum tepeleri üzerinde güneşin batışını izlemek muhteşemdi. Hepimiz için harika bir Çöl safarisi deneyimi olmuştu. Tur sonunda akşam yemeği için, harika bir mekana getirdiler bizi. Arap ve batı mutfaklarından oluşan zengin bir açık büfe, damaklarımızda unutulmayacak tatlar bıraktı. Yemek esnasında Arap müziğinin örnekleri eşliğinde dansözler kıvrak dansları ile midelerimizden sonra gözlerimizi de doyurmuşlardı. Gece yarısına doğru gemiye döndük. Bizler uyumaya giderken, gemimizde Umman ın Muscat şehrine doğru yol aldı.

Sabah farklı bir şehirde uyanmıştık. Muscat; Yemen ve Dubai’nin hemen üzerinde bulunan Umman Sultanlığı‘nın başkenti ve en büyük şehri. Arabistan yarımadasının güneydoğu sahilinde olup eskiden beri denizcilikle uğraşan, Umman halkının başlıca ticaret limanı.

Gemide yaptığımız Sabah kahvaltısının ardından Panoramik “Muscat Şehir Turu” na katıldık. Bu turumuzda Sultan Kabus cami, Sultan Sarayı, El Mirani ve El Celali Kaleleri, Fransız müzesi, Ghalya Modern Sanat Müzesi ile Muskat Opera Sarayı nı gördük.

Tur esnasında. Umman da dikkatimi çeken şey, birkaç şeyi sizlerle paylaşayım. Bir kere şehir çok temiz. Sonradan öğrendik ki? Singapur’dan sonra dünyanın en temiz 2. ülkesi. Asgari ücret 1200 € . Arabalar Çok ucuz. Yolda inanılmaz lüks arabalar görebilirsiniz. Şehirde  % 45 yabancı yaşıyor. Dışarda içki satışı limitli ama evinizde istediğiniz kadar içki içebilirsiniz.

Enteresan bir diğer şey,  evlenince, erkek eşine 15.000,-€ başlık parası veriyor. Kadın isterse bu parayı birilerine verebilir ya da kendisine saklayabilir. (bu konuda serbest). Ülkede Çok eşlilik serbest. Erkekler 4 kadına kadar eş alabiliyor. Yalnız İkinci eşi alırken bir önceki eşin rızasını almak mecburiyetindeler. Yoksa 2.3.4.ncü eşi alamıyorlar. Yeni bir coğrafya ile tanışmanın keyfi ile gemimize döndük.

4.gün Cruise denizde seyir halinde idi. Bu günü biraz dinlenip bira da gemi içi aktiviteleri ile eğlenerek geçirdik. Oldum olası Cruise seyahatlerini sevmişizdir. Karyipler’den, Norveç fiyortlarına, Adriyatik’ten, Baltık denizine kadar birçok kez Cruise gezisi yaptığımızdan geminin tadını çıkarmasını iyi öğrenmiştik.

Turumuzun 5.günü dünyanın en zengin ülkelerinden biri Katar‘ın başkenti olan Doha ya yanaştık. 1.5 milyon nüfusu ile aynı zamanda ülkenin en kalabalık şehir. Basra körfezi kıyısındaki konumu, ihtişamlı mimari yapıları, kültürel zenginlikleri  ve hızla gelişen yapısıyla, günümüzde  turistlerin büyük ilgisini çekiyor.

Gemide yaptığımız kahvaltı sonrası “Doha Şehir Turu” na katıldık. Bu turumuz Sahil bölgesinden başladı,  muhteşem sahil yolu (Corniche), Kral Emir Sarayı , eski liman , İslam sanatları müzesi , ve Doha`nın en büyük yöresel marketi olan (Soug Wagif)gezdik. Maalesef , Turda COVİD 19 salgın haberi hızla yayıldı. Dolayısı ile kalabalık yerlerden uzak durmaya başladık. Yoksa gezilecek çok enteresan pazarlar vardı. En son durağımız ise İnci Adası. Yapay yapılmış bir ada. Doha’da, Dubai de olduğu gibi muhteşem bir zenginlik ve ihtişam göze çarpıyor. Yarım gün süren bu tur sonunda yolda birkaç yerel tatlar tadıp, hediyelik birkaç şey alıp gemimize döndük.

Turun 6. Günü  Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti olan Abu Dhabi ye yanaştık. Arapça’da `Ceylan Toprakları’ anlamına gelen. Abu Dhabi, dünyanın en gözde turizm noktaları arasında yer alıyor. Güneşin gökyüzünden hiç eksik olmadığı şehirde, deniz sıcaklığı yılın büyük çoğunluğunda ideal seviyede. BAE deki Yedi emirliğin başkenti olup, 40 yıl önce küçük bir balıkçı köyü olan başkentin bugün ne kadar modern ve gelişmiş bir şehir olduğuna inanamadık.

Abu Dhabi dünyanın en zengin kentlerinden biri. Geniş Bulvarları ve gökdelenleri (en büyük dairesel gökdeleni Aldar, Ethiad görülmeye değerdi) ile ultra modern bir Arap şehri. Çöl olmasına rağmen milyar dolarlar harcanarak yemyeşil bir görünümü olan bu kent hayli ilginç, Ferrai Word (Yas adasından) Sonra, dünyanın en büyük camilerinden biri ve teknoloji harikası olan Şeyh Zayed Cami sini, ziyaret ettik.

Bu Cami yi geziye çıkmadan önce İnternet ten  araştırmıştım. Mutlaka görülmesi gereken bir cami olduğuna karar vermiştim. Covid 19 dalgasına rağmen  camiyi  görebilmek adına kalabalık arasında saatlerce kuyrukta bekleyip, içeri girdik ama değdi. (Allah bizi korumuş)

Dünyanın en güzel ve büyük camilerinden biri olan bu yapı beyaz mermerden yapılmış. Muhteşem mimarisi ile herkesi büyülüyor. Barındırdığı dünyanın en büyük avizesi ve dünyanın en büyük el dokuma halısı ile de dikkat çekiyor. Kısaca Büyük Cami diye adlandırıyorlar. Tam olarak 82 minaresi bulunmaktadır. 2007 yılında ibadete açılmış olan Caminin kubbesi 32.8 metre çapında, ebatları itibariyle dünyanın en büyük kubbesi olarak kabul edilmektedir.

7.gün yine denizde seyir halindeydik. Ocak ayında İstanbul da yaşanan kış mevsiminde, aynı tarihte bizlerin havuzda güneşlenerek vakit geçirmesi inanılmaz bir keyifti. Yaşasın tatil diyorduk.

Son gün Dubai limanına yanaştık. İstanbul’a dönüş zamanımızın Son Saatlerini Dubai Mall”da geçirmeye karar verdik. Dünyanın en büyük alışveriş merkezi. Bütün tanınmış dünya markaları burada mağaza açmışlar görülmeye değerdi. Yine Dünyanın  en büyük akvaryumlarından biri olan Dubai Aquarium’da, buz pateni, eğlence parkı gibi aktivitelerde  Dubai Mall ‘da mevcut. Birkaç metre uzaklıkta kar pistinde kışı yaşarken birkaç metre sonra Arap yarımadasının kavurucu sıcağını bu AVM de yaşayabiliyorsunuz.

İstanbul’a döndüğümüzde Artık COVİD 19 belirtileri görülmeye başlanmış ve tedbirler alınmaya başlamıştı. 1 hafta sonra aynı Destinasyonu yapan gemimiz (COSTA) COVİD ‘den dolayı Karantinaya alındı.1 hafta ara ile tehlikeyi atlattık çok şükür.

Tüm seyahatlerimizde olduğu gibi, Bir Hayal ile başlamış, bir taşla üç kuş vurmuştuk. Dünya haritası üzerine 3 ülke pini zımbalayıp, koleksiyonumuza 3 bayrak dikmenin keyfi ile bir turu daha sonlandırmıştık.

Bir Tutkudur Seyahat…